ŞİARIMIZ İLKELİ SİYASET!

Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu Eskişehir İl Olağan Kongresi'nde gündeme dair açıklamalarda bulundu.

"Biz ittifakların seçim kararı alındıktan sonra kurulmasının doğru olduğuna inanıyoruz. Öyle bir kanaat oluşturuyorsa yanlış bir kanaat oluşmuş"

 "Bu zorlamalardan dolayı bu neticeyi herkes çıkarmaya gidiyor. Seçim kararı alındıktan sonra biz kendi kararımızı belirtiriz."

"Biz ilkeli bir siyaset yapmayı şiar edinen bir siyasi partiyiz.  Elbette bizim kendi prensiplerimiz var. Bugünkü haliyle başkanlık sistemini doğru bulmuyoruz. Bunun değişmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye’de bugünkü şartlarda bu sistemin mutlaka değiştirilmesine ihtiyaç olduğu kanaatini de taşıyoruz. Ondan dolayı herkes kendine göre yorumlar yapabiliyor. O önemli değil elbet."

“İktidara gelebilmek için toplumu kutuplaştırmak bu toplama zarar verir. En çokta bunu yapanlara zarar verir. Biz ülkemizde huzur, barış ve kardeşlik olsun istiyoruz. Ülkede insanların bahtiyar olabilmeleri bu ortamın oluşmasıyla olur. Her insan kendi düşünce ve ifadesinde hür olursa olur. Herkes benim gibi düşünsün demekle bu olmaz. Dinde zorlama yok. Fikir, düşünce ve inanç hürriyeti bizim için önemlidir. Adalet olmadan siz bunu yapamazsınız. İktidarda olanlar bunu uygulayacak. Böyle ülke yönetilmez.”

“Etkiler altında kalmadan bir politika izlenmeli. 19 yıldır iktidarda bulunan arkadaşlarımız yüzünden ne Batı’da ne de Doğu’da dostumuz kalmadı. Biden ile görüşme olacağı olmayacağı muammaydı. Arkadaş bana ne Biden’dan! Kim Biden! Biz hiç kimseye boynumuzu bükmeyiz. Ne kadar güçlü oluyorlarsa olsunlar, ne kadar silahları olursa olsun. Bütün dünyayı sömürmüşler. Adamlar sömürüyü hak kabul etmişler. Adamın rengi siyah diye kabul etmiyorlar. Bunlar hep fikir, düşünce ve inanç hürriyet derler ama sadece diktatörleri desteklerler. Onun için biz dış politikada güçlü oldukları için onların önünde boynumuzu eğmeyiz. 29 Ekim, işte böyle bir başkaldırmadır. Bunun neticesidir.”

“İsraf konusunda bir söyleyişide 500 bin ile 700 bin arasında Mercedes makam aracı olduğunu söyledim. Arkasından benim arabamı sordu; ‘Senin aracın ne?’ diye, ‘Benim aracım da Mercedes’ dedim. Ama benimkisi devlet parasıyla alınmadı. Bu bir kere devletin değil. Siz bunu alıp davul zurnayla şuna bak, halkı istismar ediyor derseniz hiçbir halt yiyemezsiniz. Hiçbir başarı gösteremeyeceksiniz. Önce konuşulanı anlayacaksınız. Ne demek istediğimi anlayacaksınız. Siz basit kelimelerden bir açık buldum, vurayım derseniz; yarın sen açık kalırsın. İsrafın durması gerekiyor.”

“İktidar ülkede ‘işsizlik’ diye bir derdin olmadığını söylüyor. Şu anda bağımsız kurumlar tarafından yapılan çalışmalarda, genç işsizlik yüzde 25’lerde. İşsiz vatandaş iş bulmak için İş-Kur’a gitmiyor. Önce AK Parti’ye gidip üye oluyor. İşsizlik partiye üye olarak önlenmez. İşsizlik için iktidar partisinin doğru politika yürütmesi gerekiyor. Siz asgari ücreti açlık sınırında tutarsanız insanlar geçinemez. İktidar, aç olan insan yok diyor. Doğru, siz kendi çevrenizin dışına çıkın! Kendi çevrelerinin dışına çıktığında da millet ‘açız’ deyince ‘kes sesini’ diyor! Biz muhakkak işsizlik ve çalıştığı halde geçinemeyenlerin sorununu çözmeliyiz. Asgari ücret şu anda 3 bin TL civarında. Yoksulluk 10 bin TL’yi geçti. Sendikalar asgari ücret için masaya otururken, hedefi yoksulluk sınırı olarak tutmalı.”

“Biz kaynaklarımızı üretime çevireceğiz. Üretim olursa vatandaşımız zenginleşir. Tarım olmazsa olmazımız. Dışarıdan getireceğimize kendimiz üreteceğiz. Çiftçi kendi geçimini temin edemiyorsa ekmez. Yurt dışında mazottan, ilaçtan vergi alınmıyor. O sebeple köyler boşalıyor. Çiftçinin köyünde kalıp oradan kendi geçimini sağlaması gerekiyor. Bunu devlet sağlayacak. Allah nasip ederse, çiftçinin girdilerindeki vergilerinin tamamını sileceğiz. Hasat zamanında çiftçinin yanında olacaksınız, onları tüccara teslim etmeyeceksiniz. Çiftçinin ürününü gerekirse alacaksınız.”